Zehir gibi bir kuşak…

Z kuşağı: (2000-2020) Tam teknoloji çağı çocukları. GSM, internet ve nano teknolojiye doğdular.

Aynı zamanda hassas, çatışmayı sevmeyen, toplumsal duyarlılıkları yüksek bir kuşak. Çok meraklı. Çok diplomalı, buluşçu. Onları tanımlayan en güzel sıfat: Derin duygusallık. Z kuşağının nam- ı diğer “kristal çocuklar”

Z’ler sürekli online (bağlı), iletişim ve etkileşim içindeler. Onlar: “Elektrikler kesikti ödevimi yapamadım değil, internet bağlantım kopuk olduğu için ev ödevi yapamadım” diyor.

Bu kuşak iş hayatına nasıl bakacak?

Mevcut şekliyle şirketler ve çalışma hayatı Z kuşağı için hiç cazip değil. Z kuşağı “günlük hayatta sürekli değişim istiyorlar.” Çalışma hayatında bir göreve hatta bir sektöre takılı kalmak istemeyecekler. Görev, sektör hatta meslek sık sık değiştirecekler. Eğlenceli, inovatif, uluslararası şirketleri tercih edecekler. Girişimciliği seviyorlar. O yüzden şirketler; kurum içi girişimcilik konusunu ciddi ciddi düşünmeleri gerekiyor.

Hızlı aksiyon alabilen, esnek İK uygulamalarına sahip şirketler haline gelmek gerekiyor. Tabi bir de teknolojik alt yapısına sahip şirketler dememe gerek yok sanırım.

Yazımı Z kuşağının bir şiiri ile noktalamak istiyorum:

ASRIN AŞK ŞİİRİ

Yaşanılanları Kontrol-S ile kaydedip,

Kontrol-Z ile geri yaşıyorum.

Italik yürüyüşlüm, Bold bakışlı sevdiğim…

Öyle bir halt yedim ki, sakın affetme beni

Simge durumuna küçült, saatlerce beklet beni

Tüm sistemlerimi çökert, Ziple sıkıştır ve parçala

Yeni bir pencere açalım ve unutalım her şeyi

Geri dönüşüm kutusuna gönderelim maziyi

Kısa yol oluştur fazla bekletme bu seveni

PC görünüşlü, Mac duruşlu sevdiğim

Disconnect olursam beni yine arar mısın?

Masaüstünde bulamazsan belgelerime bakar mısın?