Eğitim Kelimesi Yerine Gelişim
“Önem verdiğimiz ve üzerinde çalıştığımız sorunlarının çözülememesinin nedeni, çok kere çözümlerimizin yetersizliği değil, yanlış sorunu çözmeye çalışmamızdır.”
Ne güzel ifade etmiş, düşünce sistematiği konusunda çok sayıda kitabı olan Edward de Bono. Bu cümleyi okuyunca; kurumsal şirketlerdeki insan kaynakları birimlerinin çözmeye çalıştığı sorunlar geldi aklıma. Nedense? İK profesyonelleri olarak, çoğu zaman ya yanlış sorunu çözmeye çalışıyoruz ya da yanlış soruna odaklanıyoruz. Şimdi nedir bunlar deyip, tüm ik uygulamalarını masaya yatırmayacağım. Onları başka zaman konuşur ya da başka yazılarımda yer veririm.
Bu yazımda ben özellikle “eğitim ve gelişim” konusuna odaklanmak istiyorum.
Yıl sonunda yapılan performans veya gelişim görüşmelerinin sonunda ortaya çıkan karnelere bakılarak, çalışanların gelişimi için ilk akla gelen konu “eğitim” olur.
Sadece bu durumlarda akla gelmez tabi ki. Örn: Çalışanlar arasında iletişim kopukluğu mu var, birimler arası empati mi yok, departmanlar arası çatışma mı yaşanıyor, şirket değerleri mi benimsenecek? Çözüm: Eğitim.
Eeee ünlü düşünür ne demiş: “Eğitim Şart!!” Eğitmen olmama rağmen diyorum ki; bazen çözümü yanlış yerlerde mi arıyoruz? Hatta daha başa saralım:
Gerçekten çalışanlar arasında iletişim kopukluğu mu var ya da empati mi yok?
Bunlar sizin varsayımlarınız mı yoksa gerçeğe dayalı veriler mi?
Eğitim şart demeden önce doğru analiz yapalım ki doğru sorunu doğru yöntemlerle çözebilelim.
Peki, bu çözüm illa eğitim mi olmalı? Bir çok farklı gelişim materyalleri var. O yüzden de ben eğitim kelimesi yerine gelişim programları demeyi çok seviyorum ve daha uygun buluyorum.
Bazen sadece tasarlanacak vaka analizleri gelişime destek olurken bazen de hem vaka analizleri hem de bir film yeterli olabilir. Hatta programın içine bir de hap eğitim (2-3 saatlik) koyabiliriz.